Burun ve sinüs tümörleri

Burun ve sinüs tümörleri iyi veya kötü huylu olabilir. İyi huylu olanlar arasında en sık osteom ve papillom bulunur. Papillomlarda bazen kötü huylu tümör dönüşümü görülebilir. Gerçek tümör olmamalarına rağmen, içleri yoğunlaşmış sıvı dolu kistler olan mukoseller de tümör benzeri şikayetler yaratabilirler.

Sinüslerde en sık rastlanan kötü huylu tümör cinsi “yassı hücreli kanser”dir. Daha nadir olarak adenoid kistik kanser, mukoepidermoid kanser, adenokanser, melanom, lenfoma, osteosarkom ve kondrosarkom da görülür.

Burun ve sinüs tümörlerinde belirtiler

Sinüs tümörleri başlangıçta kemik içindeki boşluklarda büyürken çoğunlukla şikayet yaratmazlar, belirtiler genellikle burun içine, göze ve beyine yayıldıkları zaman ortaya çıkar. Burun ve sinüs kanserleri genellikle başladıkları yerde büyüme gösterirler, lenf bezlerine ve başka organlara yayılma olasılığı yüksek değildir. İlk belirtiler çoğunlukla soğuk algınlığında görülen belirtilerden farklı değildir; tümörlerdeki fark, belirtilerin 7-10 gün gibi kısa sürede düzelmemesi ve uzun süre devam etmesidir.

En sık rastlanan belirtiler şunlardır:

  • Burun belirtileri: burun tıkanıklığı veya burun kanaması
  • Ağız boşluğu belirtileri: dişlerde sallanma veya dökülme, üst çenede ağrı, damakta şişlik, ağzın açılmasında zorluk
  • Göz belirtileri: göz kapağının kapanması, bulanık görme, çift görme, görme bozukluğu
  • Yüz bölgesinde belirtiler: duyu bozuklukları, yüzde asimetri oluşması, şiddeti giderek artan ağrı,

Tanı yöntemleri

Burun ve sinüs tümörlerinin tanısı, belirtilerin sinüzit ile benzer olması nedeniyle çoğunlukla gecikir. Tanı konulduğunda sıklıkla göze veya kafa içine yayılım vardır. Tanıda ve tümörün yaygınlığının belirlenmesinde bilgisayarlı tomogafi ve manyetik rezonans gibi görüntüleme yöntemleri kullanılır. Bu incelemelerden sonra genellikle bir biyopsi işlemi ve patoloji incelemesi ile tümör tanısının kesinleştirilmesi ve türünün belirlenmesi gerekir. Biyopsi işleminin ameliyathane koşullarında yapılması gerekebilir.

Tedavi

Burun ve sinüslerin iyi huylu tümörlerinde ve mukosellerinde ideal tedavi bunların cerrahi olarak çıkartılmasıdır. Yapılacak ameliyatın şekli, tümörün yerleşmine ve türüne göre değişir. Kötü huylu tümörlerde sınırları geniş bir cerrahi ve ameliyattan sonra çoğunlukla radyoterapi (radyoaktif ışın tedavisi) uygulanması gerekir. Bazen radyoterapi ile birlikte kemoterapi (ilaçla kanser tedavisi) de gerekebilir.

Klasik cerrahi tedavide tümörün çıkatılması için burun yanında yüz derisinden, ağız içinden, alın derisinden veya saçlı deriden geçen kesiler yapılması gerekmekteydi. Günümüzde burun ve sinüslerin iyi huylu tümörlerinin büyük bir kısmında ve kötü huylu tümörlerinin erken teşhis edilenlerinde endoskopik yöntemle ameliyat yapılması mümkün olmaktadır. Tamamen burun delikleri içinden, dışarıda görünür bir kesi izi olmaksızın yapılan endoskopik tümör ameliyatlarında iyileşme süresi daha kısadır, estetik sonuçlar daha iyidir, ameliyat sonrasında hissedilen olumsuz etkiler daha hafiftir ve komplikasyonlar daha nadirdir.

İyi huylu tümörler tamamen çıkartıldıklarında tekrar oluşmaları çok nadirdir. Kötü huylu tümörlerde erken tanı konulduğu zaman %80’e yakın başarılı tedavi sonuçları alınabilmektedir. Ancak, çoğu hastada olduğu gibi geç tanı konulan hastalarda tedavilerin başarı oranı düşmektedir.