Dil kanseri , genellikle dilin yüzeyindeki yassı epitel hücrelerinden gelişen bir ağız kanseri türüdür. Sıklıkla dilde iyileşmeyen ve ağrılı bir yara, veya şişlik şeklinde görünür.

Ağız boşluğu kanserlerinin ortak belirtileri aşağıdakilerden biri veya birkaç tanesi olabilir:
- ağız ya da dilin kaplamasında görülen beyaz veya kırmızı lekeler
- iyileşmeyen yara
- 3 haftada kaybolmayan şişlik
- dilde ağrı
- dişlerde sallanma
- diş protezlerinin uymaması
- yutkunmakla ortaya çıkan boğaz ağrısı
- boğazda bir şey varmış hissi (globus)
- seste kabalaşma, ağızda lokma varmış gibi konuşma
- çene veya dilin hareket ettirilmesinde zorluk
- kulak veya boyunda ağrı
Ağız kanserlerinin bir kısmında erken belirtiler siliktir ve kanserin fark edilmesi çok zor olabilir. Kanser riski daha yüksek olan sigara ve düzenli alkol kullanan kişiler, erken belirtilere karşı dikkatli olmalıdırlar. Ayrıca, ağız içini inceleyebilecek ve sorunları belirleyebilecek bir doktor veya diş hekimine düzenli kontrola gitmeleri gerekir.
Dil kanserinin belirtileri

En sık görülen dil kanseri türü yassı (skuamöz) hücreli karsinomadır. Skuamöz hücreler derinin, bütün solunum ve sindirim sistemi organlarının iç yüzünü döşeyen dokuda bulunan hücrelerdir.
Dil kanserinin birincil semptomları acı verici bir dildir ve dil üzerinde bir yara oluşmasıdır. Ek belirtiler şunları içerebilir:
- dilde iyileşmeyen yara
- dilde şişlik
- dilde ağrı
- çenede veya boğazda ağrı
- yutkunmakla ağrı
- boğazda bir şey varmış hissi (globus)
- çene veya dilin hareket ettirilmesinde zorluk
- çiğneme veya yutma güçlüğü
- dilin yüzeyinde beyaz veya kırmızı renkli lekeler
- ağızda uyuşma
- ağız içinde kanama
Dil kanserinin nedenleri
Bilinen risk faktörleri şunlardır:
- sigara kullanımı ve tütün çiğneme
- fazla ve düzenli alkol tüketimi
- diş ve diş eti sağlığının bozuk olması (tedavi edilmemiş çürük dişler, diş eti iltihapları, diş kırıkları, diş düzensizlikleri gibi)
- insan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu
- kişide daha önce başka bir bölgede skuamöz hücreli kanser gelişmiş olması
- Güneydoğu Asya’da yaygın bir alışkanlık olan Betel çiğneme
- asbest, sülfürik asit ve formaldehit gibi kimyasallara maruz kalma
Tanı
Dil kanseri olabileceğinden endişe duyan herkes mümkün olan en kısa sürede bir hekime başvurmalıdır.
Doktorunuz,
- yakınmalarınızı dinleyecektir,
- tıbbi ve aile geçmişinizi sorgulayacaktır,
- dil, ağız ve boğazı muayene edecektir,
- boyundaki lenf düğümlerini muayene edecektir,
- dil kanserinden şüphelenirse biyopsi yapacaktır. Biyopsi işlemi lokal veya genel anestezi altında, çoğunlukla bir ameliyathanede gerçekleştirilir. Alınan biyopsi patoloji incelemesine gönderilecektir,
- biyopsi sonuçları kanseri doğrularsa, kanserin bulunduğu yerdeki yaygınlığını ve vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını gösterecek bir BT veya MR taraması önerebilir. Bazen bu incelemelerin biyopsi işleminden önce yapılması gerekebilir.
Tedavi
Dil kanserini tedavi etmek mümkündür ve erken tanı alan kişiler için başarı şansı daha yüksektir. Dil kanserlerinde 5 yıllık sağkalım oranı, erken teşhis adilmiş hastalarda yüzde 80, yayılmış ve geç teşhis edilmiş kişilerde yüzde 30 civarındadır.
Tedavi seçenekleri şunlardır:
- Cerrahi: genellikle kanserli dokuyu çıkarmak için ameliyat gerekir.
- Yüzeyel ve küçük tümörler için gereken ameliyat daha küçük çaplı ve kısa süreli iken, büyük tümörlerin ve kanser yayılımlarının ameliyatları çok karmaşık ve uzun sürelidir. İlerlemiş kanserlerde cerrahın kanserli doku çevresinden de alınacak şekilde dilin bir kısmını çıkarılması gerekebilir; bu işleme “glossektomi” adı verilir. Bu durumda, vücudun diğer bölgelerinden deri veya doku kullanarak dilin çıkartılan kısmının onarılması gerekecektir. Bu tür ameliyatların süresi 10-12 saat kadardır.
- Çoğu dil kanserinde, boyundaki lenf bezlerine yayılım bulunmasa bile ileride ortaya çıkabilecek olası metastazları engellemek için boyundaki şüpheli lenf bezlerinin ve lenf damarlarının temizlenmesi gerekir. Bu operasyon “boyun diseksiyonu” adı verilir. Dildeki tümörün bulunduğu yere ve büyüklüğüne göre boyun diseksiyonunun tek veya iki taraflı yapılması gerekebilir.
- Radyoterapi: İlerlemiş ve lenf bezlerine yayılmış dil kanserlerinde ameliyattan sonra sıklıkla ek radyasyon tedavisi gerekir. Ameliyatın mümkün olmadığı, veya ameliyat sonrasında tekrarlayan kanserlerde de radyoterapi uygulanır.
- Kemoterapi: İlaçlarla uygulanan kanser tedavisi dil kanserlerinde tek başına bir seçenek değildir. Ancak radyoterapiye yardımcı olarak, diğer tedavi seçenekleri uygulanamıyorsa veya tüketildiyse, ve uzak organlara kanser yayılımı varsa gerekir.
Glossektomi ameliyatlarından sonra onarım yapılmasına rağmen bazı yan etkiler kaçınılmazdır:
- konuşma az veya çok etkilenir
- iyileşme tamamlanana kadar ağızdan yemek yemeğe izin verilmez; burundan veya karından mideye yerleştirilen tüpler ile beslenme gerçekleştirilir.
- ameliyatın etkileri nefes almayı güçleştirebilir. Bu nedenle rakeotomi adı verilen, boyundan nefes borusunun açılma işlemi yapılması gerekebilir. İyileşme tamamlanıp nefes alma güçlüğü riski ortadan kalktıktan sonra bu açıklık kapatılır.
- yutma güçleşir.
